Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısını aldığım gün, üzerimden büyük bir yükün kalktığını hissettim. Yıllarca, sanki görünmez bir ağırlığın altında eziliyordum ama ne olduğunu bir türlü anlayamıyordum. Bu ağırlığı ne ben ne de başkaları görebiliyordu. Sanki bir deprem olmuştu da enkazın altında kalmıştım ama kimse bu göçüğü fark etmiyordu.
Tanı almak, hayatımda bir dönüm noktası oldu. İlk kez normal bir insan olduğumu hissettim. Ondan önce, kendimi sürekli suçlayan, yargılayan, yetersiz ve değersiz hisseden biriydim. Çünkü benim için güne başlamak bile çok zordu.Planladığım işleri yapmak, bazen günün en büyük mücadelesi haline geliyordu. Başkalarının kolayca yaptıkları, onlar için basit olan günlük işler benim gözümde bir dağ gibiydi. Başlayamadığım, tamamlayamadığım ya da başaramadığım günlük işler,yaptıklarımı gölgede bırakıyor;
her seferinde, hem kendim hem de çevrem tarafından tembellik, ihmalkarlık ya da beceriksizlikle suçlanmama sebep oluyordu.Üstelik duygularımı çok yoğun yaşıyor ve dengede kalmakta zorlanıyordum. Çocukluğumdan beri beni gölge gibi takip eden görünmez bir kaos vardı sanki hayatımda.
Ancak DEHB tanısını aldıktan sonra, bu durumun karakterimle değil, bedenimle ilgili fiziksel bir rahatsızlıktan kaynaklandığını fark ettim. Bu farkındalık beni inanılmaz derecede rahatlattı. Yani aslında yetersiz olan ben değildim. Üzerimden sanki tonlarca ağırlık kalkmış gibi hissettim. Bu teşhis, kendimi tanıma ve kendimle barışma yolculuğumun başlangıcı oldu.
DEHB, görünmeyen bir çeşit engellilik gibiydi benim için.Otistik ya da bedensel engelli insanların belirli alanlarda yapamadıkları engelleri vardır ama bunlar gözle görülür, kendi ve çevresi tarafından bilinir. DEHB ise ne siz ne de başkaları tarafından fark ediliyor.Ancak, tam ve bütün bir insan olarak görülüp o şekilde performans göstermeniz bekleniyor. Bu beklentileri karşılamak için (başta kendinizden) öylesine çok çaba sarf ediyorsunuz ki, hiçbir zaman yeterli olamadığınızı düşünüyorsunuz. Bu da sizi zamanla kendi dünyanızda bir çeşit cehenneme sürüklüyor.
DEHB tanısı aldıktan sonra, bu durum zamanla değişmeye başladı. Artık neleri yapabileceğimi ve neleri yapamayacağımı öğrenmeye başladım. Hemen DEHB'i araştırmaya başladım. Doktor kontrolünde ilaç kullanıyor ve bir bulmaca gibi kendimi çözmeye çalışıyordum. Bu farkındalık, her geçen gün hayatımı daha kolay ve yaşanabilir bir hale getiriyordu. 40 yıllık alışkanlıkları yıkıp yenilerini edinmek tabii ki kolay değildi ama gidebileceğim alternatif bir yol vardı. Bundan sonra ise artık yaşam alanıma, çevreme göre şekillenmeye çalışmak yerine, kendime göre bir yaşam alanı oluşturmaya başladım. İşte o andan itibaren, DEHB benim için bir kriz değil, fırsat olmaya başladı.
Comments